“`html

Endonezya’da KAAN savaş uçağı için önemli bir anlaşma gerçekleşiyor. Güney Asya’daki bu ülke, Türkiye’den 48 adet KAAN savaş uçağı tedarik etmeyi planlıyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen KAAN, Türkiye’nin ilk 5. nesil milli muharip uçağı olarak dikkat çekmektedir. 21 Şubat 2024 tarihinde başarılı bir şekilde ilk uçuşunu gerçekleştiren KAAN, 6 Mayıs 2024’te ikinci uçuşunu da tamamlayarak modern savaş havacılığında yenilikçi bir yaklaşım sergilemiştir. Düşük radar kesit alanı ve yüksek manevra kabiliyetinin yanı sıra, sensör füzyonu ve yapay zeka destekli aviyonik sistemleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. Türk Hava Kuvvetleri’nin eski F-4 ve F-16 uçaklarının yerini almak üzere tasarlanan KAAN, 2030’lu yıllarda savunma envanterinde önemli bir yere sahip olacak.

KAAN SAVAŞ UÇAĞI: TÜRKİYE’NİN GÖKYÜZÜNDE YENİ GÜCÜ
KAAN, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hava hakimiyetini sağlamak ve 2070 yılına kadar hizmette kalan bir platform oluşturmak için TUSAŞ tarafından geliştirilmiş 5. nesil bir jet savaş uçağıdır. Proje, 2011’de kavramsal tasarımıyla başlamış ve 2016 yılında resmi sözleşmeler ile ivme kazanmıştır. 17 Mart 2023’te hangardan çıkıp, 21 Şubat 2024’te test pilotu Barbaros Demirbaş eşliğinde ilk uçuşunu yaparak Türk havacılık tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. 13 dakika uçuş süresince 8.000 feet irtifaya ve 230 knot hıza ulaşan KAAN, ikinci test uçuşunu 6 Mayıs 2024’te başarı ile tamamlamıştır.
KAAN, hava-hava ve hava-yer muharebeleri için üstün yetenekler sunan çok rollü bir savaş uçağı olarak tasarlanmıştır. F-35 projesindeki eksiklikleri gidermek amacıyla geliştirilen bu model, F-22 Raptor ve F-35 Lightning II gibi 5. nesil uçaklar ile rekabet edebilecek seviyededir. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, KAAN’ın F-35’e göre daha fazla mühimmat taşıyabileceğini ve çift motorlu yapısıyla daha üst manevra kabiliyeti sunabileceğini belirtmiştir.

KAAN SAVAŞ UÇAĞININ TEKNİK ÖZELLİKLERİ
KAAN, modern muharebe şartlarını karşılamak üzere kapsamlı bir teknoloji ile donatılmıştır. İşte KAAN’ın öne çıkan bazı teknik özellikleri:
Boyut ve Tasarım: 21 metre uzunluk, 14 metre kanat açıklığı ve 6 metre yükseklik. Çift motorlu yapısı, yüksek manevra kabiliyeti sağlamaktadır.
Hız ve İrtifa: Maksimum hızı 1.8 Mach (yaklaşık 2.210 km/saat) ve 55.000 feet hizmet tavanı ile yüksek irtifa görevleri için ideal bir çözüm sunmaktadır.
Gizlilik (Stealth): Düşük radar kesit alanı (RCS) için özel gövde tasarımı ve radar emici malzemeler kullanılmaktadır. İç silah yuvaları, radar görünürlüğünü azaltarak stratejik avantaj sağlamaktadır.
Silah Kapasitesi: 8 adet orta ve uzun menzilli füzeyi taşıyabilmektedir (4’ü gövde içinde, 4’ü ise yanlarda). TÜBİTAK SAGE’nin geliştirdiği GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN, SOM ve HGK gibi yerli mühimmatlarla donatılacak.

Aviyonik Sistemler: ASELSAN tarafından üretilen MURAD-600A AESA radarı, BÜRFİS (Bütünleşik RF Sistemi), kızılötesi arama ve takip sistemi (IRST), elektro-optik hedefleme sistemi (EOTS) ve tam küresel görüntüleme sistemi (DAS) ile 360 derece durumsal farkındalık sağlıyor.
Sensör Füzyonu ve Yapay Zeka: Çoklu veri füzyonu ve yapay zeka destekli sistemler, pilotun iş yükünü azaltarak hızlı ve etkili kararlar almasına imkan tanımaktadır.
Kokpit Tasarımı: 5. nesil standartları ile uyumlu, ergonomik yapısı sayesinde pilotun fiziksel ve zihinsel yükünü minimum seviyeye indirmektedir. TÜBİTAK BİLGEM’in geliştirdiği gerçek zamanlı çok çekirdekli işletim sistemi kullanılmaktadır.
Entegrasyon: F-16, HİK, İHA’lar ve diğer TSK unsurları ile birlikte çalışabilirliği desteklemektedir. Dost ülkelerin platformları ile de uyumlu bir yapıya sahiptir.
KAAN’ın bu özellikleri, onu yalnızca bir savaş uçağı değil, aynı zamanda ağ merkezli bir muharebe platformu haline getirmekte.

KAAN KAÇINCI NESİL?
KAAN, 5. nesil bir savaş uçağı olarak geliştirilmiştir. 5. nesil uçaklar, düşük radar görünürlüğü, süper seyir (ses hızını art yakıcı kullanmadan aşma), ağ merkezli muharebe yeteneği, gelişmiş sensörler ve aviyonik sistemler gibi birçok özellik ile tanımlanır. Ancak bazı uzmanlar, ilk prototiplerdeki F110 motorları nedeniyle KAAN’ı 4.5 nesil olarak değerlendirmektedir.
Süper seyir yeteneği, 5. nesil uçaklar için kritik bir özelliktir. TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut F. Akşit, yerli motorun bu yeteneği sağlamasıyla birlikte KAAN’ın tam anlamıyla 5. nesil statüsüne ulaşacağını vurgulamaktadır. Yerli motorun 2028’de hazır olması ile KAAN, F-22 ve Su-57 gibi savaş uçakları ile aynı kategoride yer alacak.

KAAN’IN MOTORU KİM TARAFINDAN GELİŞTİRİLİYOR?
KAAN’ın prototiplerinde kullanılan motorlar, General Electric’ten temin edilen F110-GE-129 turbofan motorlarıdır. Bu motorlar, F-16’lardaki güvenilirliği ile tanınmaktadır. Ancak Türkiye, KAAN’ı tamamen yerli bir platform haline dönüştürmek için Özgün Motor Geliştirme Projesi üzerinde çalışmaktadır.
Yerli Motor Geliştirme: TUSAŞ Motor Sanayii (TEI) ve TRMotor, süper seyir kapasitesine sahip bir turbofan motor geliştirme sürecindedir. Ukrayna ile de işbirliği yaptığı bilinen geliştirme projesinin, yerli motorun 2028’de prototip uçuşlarda kullanılmasını ve 2030’da envantere girmesini hedeflemektedir.
Yerli motor, 5. nesil gereksinimlerini karşılayacak şekilde itki vektörleme (thrust vectoring) ve düşük termal iz gibi özellikleri içerecektir. Bu sayede KAAN, manevra kabiliyetini artıracak ve ısı güdümlü füzelerden korunma sağlamaktadır. Temel Kotil, motor hariç, KAAN’ın neredeyse tüm bileşenlerinin yerli olduğunu ve 2028’de motorun da tam anlamıyla yerlileşeceğini ifade etmektedir.

KAAN NE ZAMAN ENVANTERE GİRECEK?
KAAN’ın Türk Hava Kuvvetleri envanterine dahil edilme süreci, test ve üretim aşamalarının yoğunluğuna bağlı olarak şekillenmektedir. İşte KAAN için belirlenen yol haritası:
2023-2024: KAAN, 17 Mart 2023’te hangardan çıkarak, 21 Şubat 2024’te ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirmiştir. İkinci uçuş ise 6 Mayıs 2024’te yapılmıştır. Test aşamaları devam etmektedir.
2025-2027: İkinci ve üçüncü prototip uçuşlarının sırasıyla 2025 ve 2026’da yapılması planlanıyor. Seri üretim öncesinde 7-8 prototipin üretimi hedefleniyor.
2028: İlk etapta 20 adet KAAN Blok-10 savaş uçağının Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi öngörülüyor. Bu uçaklar, AESA radarı ve yerli mühimmatlar ile donatılacak.
2030 ve sonrası: Yerli motorlu KAAN’lar envantere girmeye başlayacak ve F-16’ların kademeli olarak yerini alması sağlanacak. 2030’lu yıllarda toplamda 250 adede kadar üretim hedeflenmektedir.
TUSAŞ, KAAN’ın Türk Hava Kuvvetleri için 2070’lere kadar kritik bir unsur olacağını öngörmektedir.

“`