“`html
İngiltere’de İhlal: 25.000 Afgan’ın Bilgileri Sızdırıldı
Birleşik Krallık hükümeti, Taliban’ın 2021 yılında Afganistan’daki yönetimini ele geçirmesinin ardından, İngiliz donanmasında görevli bir askerin 25.000 Afgan ve ailelerinin kişisel bilgilerini yanlışlıkla ifşa ettiğini açıkladı.
Bu veri sızıntısı, ilerleme kaydetmekte olan sığınmacıların doğrulanmasıyla görevli olan askerin, bir veri tablosunu e-posta ile İngiltere’de tanıdığı bir gruba göndermesi sonucu meydana geldi.
Söz konusu asker, İngiliz Özel Kuvvetleri’nin başında bulunan ve yeni atanmış Birinci Deniz Lordu General Sir Gwyn Jenkins’in denetimi altında, özel kuvvetler karargahında görev yapıyordu.

İki Kez Paylaşılan Tehlikeli Liste
The Telegraph’ın kaynaklarına göre, Kraliyet Deniz Piyadesi bu kritik tabloyu sadece bir kez değil, tam iki kez paylaşmış. Ancak, bu durum konusunda ilgili yetkililerin askere karşı bir disiplin cezası verip vermediği hakkında net bir açıklama yapılmadı.
E-posta, Afganistan’daki diğer bireylerle paylaşılarak, İngiltere’ye yerleşme hakkına sahip ailelerin doğru kişiler olduğunu doğrulamak amacıyla gönderilmişti. Ancak, gönderilen bilgiler arasında sadece birkaç isim olmadığı, tüm listenin de sızdırılması, binlerce insanın hayatını tehlikeye soktu.
Taliban’ın Eline Geçen Kişisel Veriler
E-posta gönderildiği sırada, İngiliz hükümeti, 2001’den 2021’e kadar Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesine kadar İngiliz askerleriyle birlikte savaşa katılan Afgan askerleri ve tercümanlara sığınma hakkı verme taahhüdünde bulunuyordu.
Bununla birlikte, meydana gelen veri sızıntısı, İngiliz hükümetini hem bir örtbas çabası hem de kurtarma operasyonunu aynı anda yürütmek zorunda bırakmıştı. Savunma Bakanlığı, gönderilen e-posta ile ilgili 18 ay boyunca bilgi sahibi olamadı.
Sızıntı, anonim bir Facebook paylaşımı ile yalnızca 14 Ağustos 2023’te fark edildi. MoD (Savunma Bakanlığı), durumdan yalnızca bir vatandaşın milletvekillerine ilettiği bir mektup sonucunda haberdar oldu. Mektupta, “Bu listenin bir kopyasına sahibim ve Taliban’da da mevcut. Peki, neden ARAP ekibindeki yetkililerde bulunmuyor?” ifadeleri yer aldı.
Dördüncü günün sonunda, Facebook’ta yapılan yeni paylaşımlar skandalın boyutunu artırdı. Anonim bir kullanıcı, “33.000 satırlık 25.000 başvuru sahibinin bilgileri bende mevcut. Bunları açıklamak istiyorum” diyerek dikkat çekti.

Veri paylaşımında bulunan kişinin, bu bilgilerin kendisine iletildiği ancak sığınma talebinin ret edildiği belirlendi.
Hükümet Acil Önlemlere Başvurdu
14 Ağustos’un öğle saatlerinde, İslamabad’daki yerleştirme birimi, Pakistan’daki 1.800 Afgan’a “İletişim bilgilerinizde olası bir veri ihlali olmuş olabileceğini bildirmek istiyoruz” başlıklı e-postalar göndermeye başladı.
Bazı Afganlar, İran numaralarından gelen WhatsApp mesajları aracılığıyla pasaport bilgilerini istediklerini bildirerek, İngiliz Konsolosluğu’na başvurdu. Bu, verileri sızdırılan bireylerin maruz kaldığı ciddi tehlikeyi gözler önüne serdi.
İngiliz yetkililer, Facebook’un sahibi Meta ile iletişime geçerek bu paylaşımların üç gün içinde silinmesini sağladı; ancak veriler çoktan Taliban tarafından ele geçirilmişti ve bu durum binlerce Afgan’ın güvenliğini tehdit ediyordu.
Ülkedeki Ciddi Sınırlamalar
Önceden Daily Mail ile birlikte Afgan tercümanlarının yeniden yerleştirilmesi konusunu araştıran gazeteci David Williams, bu ihlali öğrenmiş ve Savunma Bakanlığı ile iletişim kurmuştur. Yakın bir zamanda diğer gazetecilerin de konudan haberdar olduğu bildirilmektedir.
Hükümet, gelişen durumu kontrol altına almak için olağanüstü önlemler almak durumunda kaldı. Savunma Bakanlığı, basına yayın yasağı getirerek konunun haber yapılmasını engellemek istedi.
25 Ağustos 2023’te dönemin Savunma Bakanı Ben Wallace, Yüksek Mahkeme’ye başvurarak sızıntının kamuya ifşasını engelleyen gizli bir yasaklama emri çıkarttı. Bu durum, İngiliz hükümetinin basına karşı uyguladığı en sert sansür tedbiri olarak tarihe geçti.

Parlamento Bilgilendirilmedi, Maliyet 7 Milyar Sterline Ulaştı
Birleşik Krallık hükümeti, yaşanan sızıntıyı örtbas etmeye çalışarak parlamentoyu bilgilendirmedi. Sadece Lordlar Kamarası ve Avam Kamarası başkanlarına gizli brifingler verildi. O dönemde Gölge Savunma Bakanı olan John Healey, 13 Aralık 2023’te bu sızıntıyla ilgili bir soru önergesi verdi.
Bu önergenin ardından Bilgi Güvenliği Başkanlığı, 200’den fazla ARAP başvurusunun bilgilerini sızdırmaktan dolayı Savunma Bakanlığı’na 350 bin sterlin ceza kesti. Healey, başka benzer ihlallerin yaşanıp yaşanmadığına dair sorular yöneltmeye çalıştı. Ancak mahkeme kararı nedeniyle milletvekilleri bu konuda kamuya açık sorular soramaz hale geldi.
Bu durumu kontrol altına almak amacıyla, hükümet “Operasyon Rubific” adı altında birçok riskli Afgan ailesini özel uçuşlarla İngiltere’ye taşımak için harekete geçti.

Operasyonun başlangıç itibarıyla maliyetinin 4 milyar sterlin civarında olacağı tahmin edilmişken, daha sonradan bu rakam 7 milyar sterline yükseldi.
Yeni Hükümet ve Gizlilik Politikaları
Temmuz 2024’te yapılan genel seçimler neticesinde iktidar değişti. Ancak yeni İşçi Partisi hükümeti, konuyu eski hükümetle aynı derece gizli tutmayı sürdürdü. Gölge Savunma Bakanı iken sızıntıyı araştıran John Healey, yeni hükümette Savunma Bakanı olmasıyla sessizliğini korudu.
Yetkililer, yaşanan veri sızıntısının Kara Talibani harekete geçirebileceğini belirtirken, bu nedenle İşçi Partisi hükümeti döneminde sızıntıyla ilgili tedbir kararlarının bir yıl daha sürdürülmesi kararlaştırıldı.
Ocak 2025’te, emekli bir istihbarat memuru, bir risk değerlendirmesi yapmak üzere atanırken, 2022’deki veri ihlalinden etkilenen 16.156 kişi bugüne kadar İngiltere’ye güvenli bir şekilde yerleştirildi. İngiliz medyası, ancak bu süreç sonunda söz konusu skandalı kamuoyuna duyurabildi.
Bu olay, Birleşik Krallık hükümetinin veri güvenliği ve şeffaflık konusundaki ciddi zaaflarını ortaya koydu. Aynı zamanda, binlerce masum insanın hayatını tehlikeye atan önemli bir insanlık dramı olarak tarihteki yerini aldı.
“`