Deşifre edilen Mossad ajanlarının tespitine ilişkin detaylar sevk yazısında ortaya çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uluslararası casusluk faaliyetlerinin tespit ve deşifre edilmesine yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, Türkiye’de ikamet eden Filistinli ve İsrailli aileler ile aktivistler başta olmak üzere yabancı uyruklulara yönelik İsrail İstihbarat Servisi Mossad adına uluslararası casusluk faaliyetleri içerisinde olabileceği belirlenen toplam 46 şüpheli belirlenmişti. 34 şüpheli ise geçtiğimiz günlerde yapılan operasyonlarla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmişti. Burada Savcılık işlemleri tamamlanan 26 şüpheli, ‘askeri ve siyasal casusluk’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılmış, 15 şüpheli çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 11 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Ayrıca 8 şüphelinin ise sınır dışı edilme işlemlerinin gerçekleştirilmesi için İl Göç İdaresi’ne teslim edileceği öğrenilmişti.

Türkiye’deki Filistin ve Suriye uyruklu kişilerle irtibatlandıkları aktarıldı

Konuya ilişkin detaylara Savcılığın sevk yazısında ulaşıldı. Sevk yazısına göre, geçmiş dönemlerde İsrail İstihbarat Servisi’nin faaliyetlerinin amacına ulaşamaması için teknik ve insan istihbarat yöntemleri kullanıldığı, toplanan deliller ışığında soruşturmalar yapıldığı, İsrail İstihbarat Servisi ile bağlantılı kişi veya kişilerin Türkiye’de bulunan Filistin ve Suriye uyruklu kişilerle irtibatlanarak İsrail için önem arz eden bilgi ve belgeleri elde ettiği, aktarılan bilgiler karşılığında ise uluslararası para transfer şirketleri, havale ofisleri ve canlı kuryeler aracılığıyla bilgi aktaran kişi ya da kişilere ödeme gerçekleştirildiği kaydedildi.

Profesyonelce yapılması istenilen işlerde dedektiflerden istifade edildiği belirtildi

Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen sevk yazısında, İsrail İstihbarat Servisi ile bağlantılı kişilerin internet tabanlı mobil uygulamalar üzerinden uzaktan operasyon ekibi oluşturduğu, bu ekip aracılığıyla canlı kuryeyle kaynaklarına para transferi ve sahadaki hedeflerine yönelik keşif şeklinde işler yapılması amaçlandığı, ayrıca profesyonelce yapılması istenilen işlerde dedektiflerden istifade edildiği ve taktik işlerde ise ağırlıklı olarak şüphe uyandırmayan şahıslardan faydalanıldığı aktarıldı. Dedektiflere biyografik bilgi toplama, keşif, tahkikat, fotoğraf, video, bilgi, belge, canlı takip etme, takip cihazı yerleştirme, canlı kurye bulma ve siber faaliyetler görevlerinin verildiği belirtilen sevk yazısında, dedektiflerin sistem açıklarından ve kritik öneme haiz devlet kurumlarında görev yapan çevrelerinden, devletin veri tabanında bulunan bilgileri temin ettikleri aktarıldı.

Oluşturabileceği milli güvenlik açığını fark ettikleri halde faaliyetlerini sürdürdükleri kaydedildi

Sevk yazısında, İsrail İstihbarat Servisi’nin iş yaptırdığı kişilerin ise kendilerine gelen taleplerin amacını; oluşturacağı maddi veya manevi zararı, hatta oluşturabileceği milli güvenlik açığını fark ettikleri halde faaliyetlerini sürdürdükleri ve kendilerine yapılan ödemeler karşılığında fatura kesmeme şeklinde faaliyetler yürüttükleri kaydedildi. Şüphelilerin İÇOM adına İsrail için önem arz eden ve tehlikeli görülen, özellikle Filistin vatandaşı ve Hamas bağlantılı kişilerin bilgi, belge ve fotoğraflarını temin etmek suretiyle İsrail İstihbaratı’na aktardıkları, karşılığındaysa özellikle terör örgütleri tarafından kullanılan havale sistemini, kripto para birimini ve ‘western union’ sistemini kullanarak menfaat temin ettikleri kaydedildi.

İÇOM’un Türkiye’de ikamet eden Filistin uyruklu şahısları ve ailelerini hedef almayı amaçladığı vurgulandı

İsrail İstihbarat Servisi Çevrimiçi Operasyon Merkezi’nin (İÇOM) Türkiye’de ikamet eden Filistin uyruklu kişileri ve ailelerini hedef alacağının öğrenildiğinin aktarıldığı sevk yazısında, şüpheli oldukları tespit edilen 46 kişi ile bağlantı kurulduğu, bu kişilerle sosyal medyadan iş ilanları üzerinden temas sağlandığı, görüntülü veya sesli arama yapmadan irtibatın sürdürüldüğü kaydedildi. Tüm bu faaliyetlerle güncel olarak devam eden İsrail ve Filistin çatışmasının küresel boyuta evrilmesi çerçevesinde, İÇOM’un Türkiye’de ikamet eden Filistin uyruklu şahısları ve ailelerini hedef almayı amaçladığı vurgulandı.

Süleymaniye Cami’sinin iç ve dış kısımlarının videosunu istediler

Sevk yazısında bazı şüphelilere ait tespitler de yer aldı. Şüphelilerden Amal Sallami Ep Siala’nın, Samir Ferat isimli bir kişiyle kurduğu, bu şahsın kendisinden Türkiye’deki Süleymaniye Cami’sinin iç ve dış kısımlarının videosunu istediği ve karşılığında 150-200 dolar para aldığı belirtildi.

Sağlık destek personeli olarak çalıştığı yerde özellikle Filistin’den getirilen kişilerle ilgilendiği aktarıldı

Şüphelilerden Hazem Mounir Amin Elgayyar’ın ise sağlık destek personeli olarak Fatih Sağlık Müdürlüğü’nde çalıştığı, özellikle son dönemde Filistin’den getirilen yaralı ve yardıma muhtaç kişilerle ilgilendiği, bu bilgileri ise İsrail İstihbaratı ile paylaştığının değerlendirildiği ve casusluk faaliyetleri noktasında kuvvetli şüphe oluşturduğu kaydedildi.

KAYNAK: İHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir